Merhaba blogcularim.. umarım saglikla nefes alip verebiliyorsunuzdur..
Bu aralar ülke olarak posttravmatik stres bozukluğu birey olarak bipolar hallerdeyim.. belki ikisi birbiriyle ilişkilidir..
Aklima iki uc gündür stefan zweig geliyor.. satranç pek sevdiğim guzel bi kitabı, okumanızı öneririm..
bunlari uzun uzun yazacak baska bir blog acmaliyim belki de..
Şimdikin size uc guzel kitaptan bahsedeyim, mekan olarak ankara'da gecen..
Baslamadan itiraf etmeliyim ki ankarada gecmeseydi dönüp bakmazdim :D
Kitaplarim:
- Son hafriyat-emrah serbes
- Dumankara-levent cantek+21cizer
- Emanet şehir-levent cantek+berat pekmezci
1)son hafriyat-emrah serbes
Eminim ordan buradan şuradan bir seklde merah serbes adini duymuşsunuzdur. Duymamışsanizsa da behzat ç. karakterini yazan/yaşatan kişi diyorum ve hatırlıyorsunuz kim olduğunu.. hala bilemediniz, taniyamadinizsa google kullanabilirsiniz :D
Gecen ay boyunca behzat ç izledim.. film dizi.. en sonunda gidip kitabini da alarak mevzuyu kismen kapattim :D
Kitap güzel, kolay okunan bişeydi. Insani yormuyordu, ben daha onceden filmi izlediğim icin de sonunu biliyordum ne yazik ki.. belki okumanin tadini bu kaçırmıştır.. film ile benzer noktalari oldugu gibi bircok onemli farklılıklar da bulunuyor.. bu farklar gözümde erdal besikcioglu'nun, fatih artman'in canlanmasina engel degildi :)
Kitabi okumadan once yazarla ilgili idefix'in yaptigi soylesiyi dinledim.. orada yazarın erken kaybedenler kitabi icin ergen erkek cocuk hikayeleri diyorlar.. bu kitap icinde eril bir uslubun olduğunu soyleyebilirim sanirim. Zaten o kadar erkek karakterle feminen bir dil zor olurdu herhalde :D
Kitap eğlenceliydi.. okuyamama modundayken falan iyi gider bence :)
Kitaptan ote
emrah serbes'in afili filintalar sitesindeki hikaye/denemelerini cok begendim ben :) kişiliğini bulmuş bir anlatım var :)
Bir de diziden once de benim duyup da tanımadığım bir yazarmis onu fark ettim :)
Lisedeyken arkadaşın biri behzat ç-her temas iz bırakır kitabı sayesinde okuma alışkanlığı kazanmıştı.. mevzu bahis arkadaş bana da kitabi kesin okumami söylemişti ama gördüğünüz uzere pek dinlemedim :D
Kitap icin soylemem gereken onemli ama benim unuttugum nokta ise bas karakterin son5 sayfa falan haric hic konuşmaması.. cidden konusmuyor.. ve bu hic de sıkıcı bir durum degil..
Kitap için puanim 7 :) okunabilir kategorisinde anlayacağınız :-)
Ama size israrla yazarin afili filintalardaki yazilarini okumanizi tavsiye ederim.. bi de dergilerde yaziyor ama hangileri oldugunu arayip bulun diye soylemicem, hazira konmayalim hep :) mesela ben bu ay dergide yazdigi yaziyi kitaptan daha cok sevdim, oysa kitap 291 sayfa dergidekî yazi 3-4 sayfa :)
zaten hep az kelimeyle cok sey anlatabilme yetenegini sevmisimdir :)
Hemingway'in 6 kelimelik hikayesi gibi.. onu da bulun okuyun :P
2)dumankara-levent cantek&19cizer
Cizer sayisini karistirmis olabilirim, kitap yanimda degil ve internetten bakmaya useniyorum açıkçası :P
1910'lardan baslayip gunumuze gelen hikayelerden kurulmus grafik roman.. hikayelerin arasında 'iyy bu hic olmamış'' dedigim olmadı, olsaydi da buraya yazmazdim kitabi.. genel olarak beğendim hepsini ama bazilari ayri güzeldi.. şu an adlarını hatirlamiyor olsam da :)
Mesela uzayli superkahraman hikayesi vardi, ironik ironik :)
Çinli recai vardı, acıklıydi lakin sonu :/
Sonra iki arkadas vardı, mahir ile bisi-adini hatirlamiyorum tam-
Guzel hikayelerdi yani.. gündelik-uzayli arkadas haric- :)
Ankara'da gecen kitaplarin özelliği mi bu? Daha yasanilabilir hikayeler.. orta-alt kesimin her an karşılaşabileceği şeyler.. mekandan mi yoksa yazandan mi kaynaklaniyor bu?
Hoş istanbulda gecen cok kitap da okumadim. :D
Benim kitap icin puanim 8.
Yazarin blogu da var.
3)emanet şehir-levent cantek&berat pekmezci(cizer)
Yukaridaki kitabin ikincisi. Bilen bilir seri okumada pek basarili degilimdir :-)
Bu kez de kitaplar ayni anda gelmesine ragmen ben önce emanet sehir'i okudum :D
Gönül rahatlığıyla soylebilirim ki sirayla okumasaniz da olur :D
Sirayla okursaniz muhtemelen daha guzel olur :)
Kitaplari almaya, kesinlikle almaya, yazarin blogunda da yayinladigi ankara edebiyati üstüne oluşturulmuş bir röportajıni okuduktan sonra karar verdim :)
Bi daha olsa bi daha alirim :D
Bu kez 1940'larin sonu da olabilir başı da -yakın tarihle pek alakadar değilim-, 1940lar diyelim biz ona :) 1940larda ankaradaki edebiyat ve sanat cevresine girmeye calisan birinin hikayesi anlatiliyor. Biraz uckagitci biri olduğu icin basini derde sokuyor falan.. güzeldi bence, sonunda yazarin notuyla pek cok sey daha açıklayıcı hale geldi :)
Cizen zaten guzel çizmiş. Guzel cizmese cizer olmaz :D cizimden de pek anlamam zaten..
Bence bu kitabi okuyabilirsiniz. Bi saat falan sürüyor zaten..
Bu ara hepten evlere kapanmışken bolca okuyup beyinleri işlek tutalim bari..
Aslinda bi kar, yagmur ve yahut dolu falan yagip bütün pislikleri, kara bulutlari alıp goturse fena olmaz..
Benim kitap icin puanim 7.
Sağlıkla,kitapla ve umutla kalın!
Umut önemli bisi çünkü.. yarın güneş'in doğacağını vaad eder.
_dr.coffee'den sevgilerle
Not:once kar sonra gunes istemem, ruh halimin bipolarlikta tavan yaptığının kanıtı olamaz bence :)
Not2:emanet şehir 1940larin sonunda geçiyormuş :)
Not3:afili filintalar'in
adresini de birakiyorum size, cunku guzel yaziyorlar :)