29 Nisan 2014 Salı

İbn-i Sina'nın Talebesi:Hekim/Noah Gordon

(21.4.14'te yazılmıştır.)
(Dr.g nin isteği üzerine erken yayınlanmıştır)
isfahan:romanın büyük bölümünün geçtiği
Doğu'nun incilerinden-benim için-
Annemin yoğun isteği üzerine okuduğum tatil kitabım-komite sonrası-. 750 sayfaya yakın kazulet gibi bir kitap olmasına rağmen 3-4 günde bitirdim :).

bu kez resmi ben ayarladım :)

 Kitap Rob isimindeki bir çocuğun zorlukluarla dolu hekimlik hikayesini anlatıyor.Tarihi kurgu bir kitap için çok başarılıydı.Geniş bir coğrafya ve kültüre yayılan hikayeyi çok güzel anlatmış. 
hekimlerin hekimi: İbn-i Sina

Ama ve lakin yurt dışındaki hemen hemen bütün yazarların yaptığı hataya düşüp Doğu'yu kötülemiş,dönemdeki bütün müslümanları zan altında tutarak ağır ithamlarda bulunmuş.Bu durum hiç hoş değil! Batı'yı Doğu'dan üstün görüp, Doğu'yu balçığa bulamak... 
Eğer dünya çapında bir kitap yazıyorsanız insanların dinlerine, kültürlerine, insanı insan yapan ve insanı insandan ayıran farklılıklarına saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Belki bu duruma bizlerin kültürüm
üze sahip çıkamayıp dinin gerektirdiği gibi yaşamamızdan kaynaklanıyordur.Bu konuyu uzatıp yazımızdan sapmayalım...


Yazarın kitapta verdiği ayrıntılar ne kadar çok araştıma yaptığının başlıca kanıtı.
Serinin ilk kitabı olan Hekim'i bir tek koca kusuru hariç beğeniyle okudum ve diğer iki kitabını da Allah nasip ederse okumayı planlıyorum.
Bu kitap için puanım 10 üzerinden 7(bir hata yüzünden 3 puan kırmanın vicdansızlık olduğunu düşünebilirsiniz ama benim için önem arz eden bir konu)
_dr.coffee'den sevgilerle

24 Nisan 2014 Perşembe

son sefarad-beyazıt akman



(7.4.14 te yazılmıştır)
 Bugün ne zamandır okumayı ileri tarihlere atıp durduğum Son Sefarad kitabını bitirdim. Bu kitabı okuyuncaya kadar 3 roman bilmem kaç tane wattpad hikayesi okudum. Ve günlerimi ağırlıkla komite çalışarak geçirdim.
İmparatorluk serinin 2.kitabı olan Son Sefarad, Sultan Beyazıd'ın Engizisyonun elinden Yahudileri kaçırışını anlatıyor.tabii ki bununla da kalmayıp olayı farklı farklı -kaptanlar,kaçanlar,engizatorler..- kişilerin gözüyle anlatıp bu tuğla gibi kitabı ortaya koyuyor yazarımız. Kitabın kalın olması sadece gözümüzü korkutuyor.Boş bir vakitte ele alınıp 1492'lere yolculuk yapabilmek için tek ihtiyacımız olan şey.Tarihi sanki şu an yaşanıyormuş gibi anlatan üslubuyla 1.kitapta olduğu gibi tekrardan beni kendisine hayran bıraktı.


Romanda en çok Engizisyon mahkemelerinde haksız yere sadece inançları yüzünden cayır cayır yanan veya akla sığmaz işkencelere maruz bırakılan insanlara çok üzüldüm. Tabi kitapta da geçtiği gibi "önce kitapları yaktılar, sonra insanları.." Yüzlerce asırlık bilginin bir hiçmişcesine yakılması beni çok çok üzen şeylerden bir başkası.Fransız Fizikçi P.Curıe"Endülüs'ten bize otuz kitap kaldı,atomu parçalayabildik,yakılan bir milyon kitabın yarısı kalmış olsaydı, çoktan uzayda galaksiler arası geziyorduk" sözüyle acımasız bir gerçeği yüzümüze çarpıyor.Ateşler içinde kül olan İbn-i Rüşd'ler, İbn-i Sina'lar, El Biruni'ler..
kitabı okursanız diye çokta spoi vermek istemiyorum.Hoş ana sonucu hepimiz biliyoruz-Bayezıd'ın Yahudileri kurtarması- ama diğer kahramanların sonları.. Ah ah :( Neyse kalemimden bir şey kaçmadan kitaba 10x10 verdiğimi söylemek isterim.
Ayrıca Bayezıd ile Hamdullah arasındaki yazı/hat üzerine konuşmaları çok başkaydı.
_dr.coffee

23 Nisan 2014 Çarşamba

jules verne-ay'a yolculuk

Ben tam bir J.V hayranıyım ve onun çağının çok çok ötesinde yaşayan bilime ve bilim insanlarına ilham vere bir yazar olduğunu düşünüyorum.Çocuklar için hayalgücünü geliştirmek amacıyla okutabileceğimiz nadide yazarlardan."Ay'a yolculuk"ta da yine sanatını konuşturmuş Fransız yazarımız :) 19.yy'da Ay'a gitmeyi düşünmek bir hayalden ibaret iken Verne düşünmekle kalmamış ciddi ciddi hesap yapıp üstüne bir de "çocuk" kitabı yapmış.
Çocuk kitabı bile olsa severek okuyacaksınız, bitirmeniz 1 saatinizi bile almayacak:)
Tabii bu kadar övgüden sonra kitaba 1010 , J.V'ye 10 üzerinden 100 vermeden olmazz :)
_dr.coffee
J.V nin hayatı-kısaca-
Jules Gabriel Verne (Fransızca telaffuz: [ʒyl vɛʁn]; d. 8 Şubat 1828 – ö. 24 Mart 1905), Fransız yazar ve gezgin.
Verne, Hugo Gernsback ve H. G. Wells ile genellikle "Bilim kurgunun babası" olarak adlandırılır. Eserlerinde ayrıntılarıyla tarif ettiği buluşlar ve makinaların o sıralarda gelişmekte olan Avrupa sanayisi ve teknolojisine ilham kaynağı olduğu düşünülür. Özellikle uzay,hava taşıtlarıdenizaltılar hakkında yazmıştır.
Daha çok Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (1870), Dünyanın Merkezine Yolculuk (1864) ve Seksen Günde Devr-i Âlem (1873) romanlarıyla tanınır. UNESCO’nun çeviri kitap veritabanına (Index Translationum) göre dünyada en çok çevrilen ikinci bireysel yazardır[1].

22 Nisan 2014 Salı

bekle beni-donna fletcher

Arka kapak
Evlilik onun için yalnızca bir kaçıştı...
Savaşçı klanların, vahşi topraklarının gelecekleri için ölümüne mücadele ettiği İskoç dağlarının sisli çayırlarından gelen Honora Tannach'ı, hiçbir şey üvey babası ile aynı kalede kapana kısılmak kadar korkutamamaktadır. Bir İskoç klanının liderinin oğluyla evliliği ayarlandığında ise çok heyecanlanır…
ta ki nişanlısının Cavan Sinclare olduğunu öğrenene kadar. Bu vahşi savaşçı bir defasında hayatını kurtarmış olsa da Honora kimsenin bu denli yabani birini ehlileştiremeyeceğini bilmektedir - insanın içine işleyen gözlerinin ve keskin yüz hatlarınınsa
hiçbir önemi yoktur...
En sonunda onu tutsak edenlerden kaçtığında, Cavan'ın tek düşüncesi klanını tehlikeli işgalcilerden korumaktır ancak güzel karısı çok tehlikeli bir dikkat dağıtıcıdır. Alev alev yanan bir tutku, onların tereddütlerini ortadan kaldıracak... Ve Cavan hiçbir şeyin gerçek aştan daha güçlü olamayacağını keşfedecektir.kaynak

İskoç-historical(daha çok İskoç) sevdam yüzünden aldığım bir kitap.Ama bütün İskoç temalı historical'lar da olduğu gibi aşkını kabul etmek yerine yerlerde sürünüp yanınada kızı da sürükleyen gururlu İskoç maşuk Cavan, bu savaşçı adama aşkını itiraf ettirmeye çalışan masum aşığımız Honora. Kıssadan hisse hemen hemen bütün iskoç-historical'lardan sıkıldığımı fark ettim Bu kitapla.Zavallı kitapçık.Benim puanım 10 üzerinden 5 

seninle bir gece-sophıa jordan


Arka Kapak
Karanlık Çöktükten Sonra Herşey Olabilir...
Kendi ailesinin ona hizmetçi gibi davranmasından bıkan Leydi Jane Guthrie için sonunda bir çıkış yolu görünür… en azından bir geceliğine. Cüretkâr bir elbiseyle, adı skandallarla anılan bir kadının maskeli balosunda yaşayacağı birkaç saatlik özgürlüğü iple çeker. 
Fakat Seth Rutledge karşısına çıktığında her şey değişir.
Savaşın acılarıyla kalbi katılaşan Seth, kız kardeşinin iyiliği için evlenmesi gerektiğini bilse de tutkunun artık kalbinde yer almadığını düşünmektedir… ta ki o maskeli güzel kalbini çalana kadar. Seth tekrar bulmak için yanıp tutuştuğu bu güzelin, çocukluk arkadaşı Jane olduğundan ve beraber geçirdikleri o geceden sonra hayatlarının bir daha asla eskisi gibi olmayacağından habersizdir...kaynak
Tarihi aşk romanlarına olan aşırı ilgim nedeniyle geçen sömestr almıştım. Kitapta kendi evinde hizmetçi durumuna düşen, ev sahibi olan kayınbiraderi tarafından ezilen ve taciz edilen dul bir İngiliz lady'si ve dul lady'mizin çocukluktan kalbini çalan erkek kahramanımız bir gece ismi kötüye çıkmış bir kadının verdiği partide yıllar yıllar sonra karşılaşırlar.Her tarihi aşkta olduğu gibi kahramanlar önce uzaklaşır, sonra yakınlaşır tekrardan uzaklaşıp finalde evlenirler-bunu dememem gerek- 

Kitapta Seth'in kız kardeşini çok sevdim, o ve kahyamsı adamın aşkı çok tatlı çok masumane bir aşk.ve kitabın kötü karakteri bence kızın ablası :@ Neyse ben bu kitap için acı ama 10 üzerinden 6 veriyorum
_dr.coffee